top of page

Meniere Hastalığı / Sendromları

(Endolenfatik Hidrops Sendromları – İç Kulak Basınç Artış Sendromları)

Meniere Hastalığı Nedir?

Endolenfatik Hidrops İç Kulak Sıvısı olarak bilinen Endolenfin basınç artışından kaynaklı olarak ortaya çıkan tekrarlayıcı semptomlar (şikayetler) bütünü olarak tanımlanabilir. Bu tabloda ortaya çıkan semptomlar; tekrarlayıcı ve şiddetli baş dönmesi (vertigo), etkilenen kulakta şiddetli uğultu (tinnitus), terarlayıcı dolgunluk ve/veya ağrı, ataklar halinde işitme kaybıdır. Toplumda görülme sıklığı 190/100000 civarındadır.

Meniere Hastalığı’nda ortaya çıkan semptomlar (şikayetler) nelerdir?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Vertigo: Meniere Hastalığı’nda hastayı en çok rahatsız eden şikâyet olup ataklar halinde ortaya çıkmaktadır. Vertigo genellikle 20 dakikadan uzun olup 24 saati geçmeyecek bir sürede sonlanmaktadır. Çoğu hasta bu akut vertigo ataklarında acil polikliniklerine başvurmaktadır. Vertigoya ek olarak kusma, bulantı şikayetleri sıklıkla eşlik etmektedir. Vertigo atağı sonrasında hastaların büyük kısmında atak sonrası yorgunluk (postiktal yorgunluk) ve uyku isteği eşlik etmektedir. Vertigo atağında bu bulgulara ek olarak çarpıntı, hipertansiyon ve taşikardi gibi kalp damar sistemi bulguları bulunmaktadır.

Tinnitus (uğultu, çınlama): Meniere hastalığı semptomları içerisinde hastayı en çok rahatsız eden ikinci semptomdur. Tinnitus sürekli (7 gün ve 24 saat) olmakla beraber vertigo atağı sırasında veya öncesinde şiddetlenmektedir. Meniere Hastalığı’nın erken dönemlerinde pes tonlarda (düşük frekanslarda – kaba sesli) bir tinnitus (çınlama) mevcutken, hastalığın daha ileri döenmlerinde tüm frekansların tutulmasına bağlı olarak ince seslere (yüksek frekans) doğru yayılmaktadır.

Kulak ağrısı ve/veya dolgunluk: Meniere hastalarının neredeyse tamamında ortaya çıkmaktadır. Bu şikâyet vertigo atağı öncesinde veya beraberinde başlar. Etkilenen kulakta dolgunluk veya kulak çevresinde bazen boyuna kadar yayılan bir ağrı ile karakterizedir.

İşitme kaybı: Meniere hastalığının en önemli şikayetlerinden biridir. İşitme kaybı vertigo atağı öncesinde veya beraberinde ortaya çıkmakta. Vertigo atağı sonrasında ise  atak öncesi işitme düzeyine yakın seviyelere geri dönmektedir. Her atak sonrasında iç kulakta işitme iletiminden sorumlu tüylü hücrelerde kayıp olmasına bağlı olarak kalıcı (sensörinöral) işitme kaybı bırakmaktadır. Hastalığın başlangıç zamanına, geçirilen atakların sıklığına, atakların süresine ve ek hastalıların varlığına bağlı olarak işitme kaybı değişen seviyelerdedir.

Diğer Bulgular: Meniere Hastalığı’nın başlangıç zamanına, geçirilen atakların sıklığına, atakların süresine, eşlik eden diğer hastalıklarına bağlı olarak bazı ek hastalıklar ortaya çıkmaktadır.

Bu hastalıklardan en önemlisi anksiyete ve depresyondur. Hastaların önemli bir bölümünde Vertigonun yarattığı emosyonel bozukluk depresyon ile sonuçlanmaktadır. Bu nedenle meniere hastalarında ana şikayetlerin tedavisi sırasında eşlik eden psikiyatrik bozukluklarında tedavi edilmesi gerekmektedir.

Psikiyatrik bozukluklara ek olarak hastalarda otonom sistem etkilenimine bağlı olarak gastrointestinal sistem ve kalp damar sistem yakınmaları sıklıkla eşlik etmektedir. Meniere hastalarının önemli bir bölümünde gastroözefagiyal reflü ve ülser mevcuttur. Buna bağlı olarak göğüs ağrısı ve yanma şikâyeti sıktır. Ek olarak hastaların önemli bir kısmında çarpıntı, taşikardi (kalp ritminin hızlı olması) ve hipertansiyon mevcuttur.

Meniere Hastalığı’nda Tanıya nasıl gidiyoruz?

Tanı kılavuzu ilk olarak 1972 yılında American Academy of Otolaryngology Committee on Hearing and Equilibrium (AAOHNS-CHE) tarafından yayınlanmış olup güncel kılavuz 2015 yılında Classification Committee of the Barany Society (CCBS) tarafından revize edilmiştir.  Tanı kriterleri için kullanılan parametreler daha çoğunlukla subjektif verilere dayanmakta olup iki alt başlıkta incelenmektedir;

1. Kesin meniere hastalığı:

  • 20 dk-12 saat süren iki veya daha fazla vertigo atağı.

  • Vertigo atağı sırasında ya da sonrasında dökümante edilmiş düşük frekanslardan orta frekanslara doğru sensörinöral işitme kaybı.

  • Etkilenen kulakta flüktüan aural semptomlar [işitme kaybı, tinnitus (çınlama), dolgunluk ve/veya ağrı]

  • Bu şikayetlere sebep olabilecek herhangi vestibuler hastalığın (denge sisteminden kaynaklı) olmadığı doğrulanmalıdır

2. Olası Meniere hastalığı:

  • 20 dk-24 saat süren iki veya daha fazla vertigo veya dizziness (dengesizlik) atağı

  • Etkilenen kulakta flüktüan (dalgalı) aural semptomlar [işitme kaybı, tinnitus (çınlama), dolgunluk ve/veya ağrı]

  • Bu şikayetlere sebep olabilecek herhangi vestibuler hastalığın (denge sisteminden kaynaklı) olmadığı doğrulanmalıdır.

 

Meniere Hastalığının tanısında hastalığın ayrıntılı hikayesine ek olarak işitme ve denge değerlendirme testlerinden (VNG, VEMP, vHIT) faydalanmaktayız. Buna ek olarak gerekli durumlarda hem merkezi sinir sistem hastalıklarını dışlamak hem de tanıyı desteklemek için 3Tesla MR görüntüleme kullanılabilmektedir.

 

Meniere Hastalığı’nda Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

            Meniere hastalığı tedavi edilebilir bir hastalıktır. Hastalığın ortaya çıkış zamanına, vertigo ataklarının sıklığına ve süresine, işitme kaybının düzeyine, çınlamanın (tinnitus) şiddetine, hastanın mesleğine, psikolojik durumuna göre aşağıdaki tedavi algotirmalarından bir veya birkaçı uygulanmaktadır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yaşam Tarzı ve Diyet Önerileri:

  • Tuz kullanımı kısıtlamalıdır (<1,5gr/gün)

  • Sigara kullanılmamalıdır,

  • Teoflin ve kafein içeren ürünlerin kısıtlanmalıdır (çay, kahve, kola, çikolata vs.)

  • Katı yağlı ve yağda kızartılmış yiyeceklerin kısıtlanmalıdır,

  • Kilo alımının yasaklanmalı, kilolu hastalar için diyet başlanmalıdır,

  • Sedanter yaşamın engellenmelidir (yürüyüş ve açık hava sporları faydalıdır),

  • Ağır egzersizlerin yapılması kısıtlanmalıdır

 

Medikal (İlaç) Tedaviler:

Meniere hastalığının tedavisinde kullanımda olan pek çok molekül mevcuttur. Bunların içerisinde Günümüzde en çok kullanılanları;

  • Betahistine (Vasoserc, Betaserc)

  • Asetazolamid (Diazomid)

  • Gingobiloba ağaç ekstresi (Tebokan, Gingobil)

  • Dimenhidrinat (Dramamine)

  • Sinnarizin (Sefal fort)

 

          Betahistin: 1970’lerde ilk defa Avrupa’da kullanılmaya başlanmış olup günümüze kadar 100 milyondan fazla hasta tarafından kullanılan bir moleküldür. Günümüzde Meniere Hastalığı tedavisinde en çok kullanılan moleküldür. Meniere Hastalığı’ndaki etki mekanizması birden fazladır;

  • İç kulak kan akmını arttırmak (Strivaskülaris üzerinden),

  • Endolenfatik kesede (iç kulak sıvısını oluşturan kese) vasküler permeabiliteyi arttırmak

  • H1 agonistik etkiyle müsin,sürfaktan ve interlukin salınımını arttırarak iç kulak immun regulator etki sağlamak

  • H1 agonist etki ile ES’de ion transportunda rol almak

  • Endolenf absorbsiyonunu hızlandırmak

  • Vestibuler çekirdekler (beyin sapı düzeyinde) üzerinde özellikle H3 antagonist etki ile düzenleyici etki sağlamak

Betahistin Meniere Hastalığı’nda başlangıç tedavisi olarak sıklıkla tercih edilmektedir. Hastalığa bağlı vertigo ataklarının kontrolünde etkin olmakla beraber çınlama üzerine etkisi daha düşüktür. İşitme kaybı üzerine etkinliği yoktur.

        Asetazolamid (jenerik adı Diazomide): Diüretik etki ile endolenf sıvı basıncını düşürerek hastalığa bağlı olarak ortaya çıkan vertigo ataklarını sonlandırmak için kullanılabilir. Uzun süreli kullanımda potasyum kaybı yapabilmektedir. Bunun erken bulgusu uyuşukluk ve karıncalanma hissidir. Asetazolamid elmakta olan hastaların potasyumdan zengin yiyecekler tüketmesi uygundur (muz, patates gibi). Asetazolamid çınlama tedavisinde başarılıdır. Fakat potasyum kaybı yapması nedeni ile uzun süreli kullanımda dikkatli olmak gereklidir.

 

Kulak içi ilaç uygulamaları (İntratimpanik Ablatif Yöntemler):

Kulak içi ilaç uygulamaları günümüzde Meniere Hastalığı tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır. Kulak içi ilaç uygulamasında en çok kullanılan moleküller;

  • Steroidler (Kortikosteroidler)

  • Gentamisin

Kulak içi ilaç uygulamaları lokal anestezi altında yapılmaktadır. Etkinlikleri yüksek olup hastalığın kontrolünü başarı ile sağlamaktadırlar.

         Steroid uygulama:

         Çoğunlukla tekrarlayan uygulamalar şeklinde yapılmaktadır. Klinikler arasında uygulama sayısı ve tekniği bakımından farklılıklar olsa da hastalığın kontrolünde oldukça başarılıdır. Meniere Hastalığı’nın bağışıklık sistem (immün) bozuklukları ile ilişkili olduğu düşüncesinden hareketle tedavide uygulanmaktadır. Tedavideki başarısı bu görüşü desteklemektedir. İşitme fonksiyonlarını olumsuz yönde etkilemedikleri gibi vertigo atak kontrolünü başarı ile sağlamaktadır.

       Gentamisin:

    Aminoglikozit gurubu antibiyotiktir. Meniere Hastalığı’nın kalıcı tedavisinde %90’ın üzerinde başarılıdır. Geriye dönüşsüz olarak vertigo kontrolünü sağlayabilmektedir. 2015 yılına kadar tıpkı steroid uygulamada olduğu gibi çoklu doz uygulamalar yapılırken günümüzde tek doz (düşük doz) uygulama yapılmaktadır. Yapılan çalışmalarda tek doz ve çoklu doz uygulamaları arasında vertigo kontrolü açısından fark yoktur. Çoklu uygulamalarda yapılan kulakta %30 ihtimalle işitmede kötüleşme saptanırken, tek doz uygulamalarda bu oran %15 düzeylerine gerilemiştir.  

 

 Cerrahi Tedaviler:

Günümüzde Meniere Hastalığı tedavisinde cerrahi tedaviler, kulak içi uygulamaların vertigo kontrolünü başarı ile sağlamasından dolayı eskiye oranla daha az sıklıkla yapılmaktadır. En çok yapılan cerrahi tedaviler

  • Endolenfatik kese Cerrahisi

  • Vestibüler Nörektomi

 

     Endolenfatik Kese Cerrahisi: Medikal yöntemlerle kontrol edilemeyen ve kulak içi steroidlerle iyileşmenin sağlanamadığı, işitmenin iyi olduğu veya iki taraflı Meniere Hastalarında uygulanmaktadır. Başarısı farklı çalışmalarda değişen oranlarda bulunmuş olup %50 vivarındadır.

      Vestibüler Nörektomi: Meniere Hastalığı tedavisinde Kulak içi Gentamisin uygulaması ile birlikte etkinliği en yüksek tedavi yöntemidir. Gentamisin ablasyonu sonrasında vertigo kontrolü sağlanamayan Meniere Hastalarında vertigo ataklarının sonlandırılmasında %95 üzerinde başarıya sahiptir. Tıpkı gentamisin ablasyonunda olduğu gibi işitme kaybı riski mevcuttur.  

Ekran Alıntısı 1.JPG
Ekran Alıntısı 2.JPG
Button
11062b_f0cd2b56e86443d68d21b6bc12fe055c_
bottom of page